Son dönemde fındık yağına talebin çok olmasına rağmen ikinci kalite olarak kabul edilen yağlık fındığın bulunamaması nedeniyle fındık yağı üretiminin düştüğü ve litresinin 4050 TL'ye yükseldiği belirtildi.

Merkezi Ordu'da bulunan Altaş Yağ Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Altaş, yaklaşık 11 yıl önce FİSKOBİRLİK’ten satın aldıkları fabrika ile fındık yağı üretimine başladıklarını hatırlattı. Altaş, ürettikleri fındık yağı markasının Türkiye distribütörlüğünü FİSKOBİRLİK'in üstlendiğini belirterek "Markamız çok büyük bir ivme kazandı, ancak öyle bir sezon geçiriyoruz ki ham maddenin en az olduğu yıldayız. 2020 yılında fındık rekoltesinde yaşanan düşüşler fındık yağı fiyatlarına da yansıdı. Ham madde eksikliğinden dolayı piyasaya yeterli miktarda yağ arz edemiyoruz. Fındık yağı, arz fazlası olduğu dönemlerde devletin fındığı alıp yağlık olarak ayırdığı dönemlerde sağlam fındıklardan yapılır. Diğer dönemlerde ise yağlık fındık dediğimiz ikinci kalite fındıktan yapılır. Bu seneye has hem fındık rekoltesi düşük oldu hem de randımanı yüksek oldu. Dolayısıyla ikinci kalite dediğimiz yağlık fındık bulamadık. Bu durum da fındık yağı fiyatlarını yükseltti. Fındık yağının litresi neredeyse 4050 lira civarına yükseldi. Oysa ki ayçiçek yağından ucuz fındık yağı sattığımız dönemde oldu. Ama şimdi zeytin yağının iki katı bir fiyatta olan fındık yağı fiyatlarıyla karşı karşıyayız. Tamamen ham maddenin eksikliğine bağlı. Bu sebeple fiyatlar arttı ve istediğimiz miktarda piyasaya sunamıyoruz. Ne iç piyasanın ne de dış piyasa taleplerine cevap veremiyoruz. Fındık yağını yurt dışında Amerika ve Avrupa ülkelerinin yanı sıra Çin, İran, Irak ve yakın coğrafyada dahil olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ihraç ediliyor” dedi.

"Sağlık açısından fındık yağı tercih ediliyor"

Sağlık açısından fındık yağının daha çok tercih edildiğini de ileri süren Altaş, “Yağlık meyvelerden üretilen yağlar arasında olan fındık yağının diğer yağlardan ayrı bir yeri vardır. Fındık yağı sağlık açısından en çok tercih edilen yağlardan biridir. Hatta zeytin yağını bir kenara bıraktığımızda en iyisi fındık yağıdır. Fındık yağı kalp dostu ve yüksek E vitamini içeriyor. Dünyanın da Türkiye’nin de sağlık açısından tercih ettiği fındık yağı doktorların da tavsiye ettiği bir üründür” şeklinde konuştu.

"Yağ için alternatif hammaddeler üretilmeli"

Türkiye’nin yağ üretimiyle ilgili de bilgi veren Altaş, “Türkiye’de yağ üretimi için yıllık 3 milyon ton yağlık tohuma ihtiyacı var. Ancak Türkiye’de bu miktarın yarısı olan 1 milyon 500 bin ton yağlık tohum üretilirken, 1 milyon 500 bin tonu da ithal ediliyor. Bu ithalatında büyük bir kısmı Rusya’dan yapılıyor. Özellikle bu yıl hem hammadde eksikliği hem de talepten dolayı anormal fiyat artışları yaşandı. Tarihinde ilk defa yüzde 60’lara varan zamların yaşandığı bir yıl geçiriyoruz. Hiçbir zaman bu kadar fiyat artışı yaşanmamıştı. Bu yıla özgü ayçiçek yağı fiyatlarındaki vergi sıfırlandı. Verginin sıfırlanmasına rağmen halen fiyatlarda yükselme yaşanıyor. Ülkemizde sadece ayçiçek üzerine politikalar geliştiriliyor. Alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerekiyor. Bunların başında aspiri destekliyoruz” açıklamasında bulundu.

Rusya - Ukrayna savaşı ülkemizde yağ sektöründe endişeye neden olurken vatandaşların zincir marketlerde fazla yağ alarak 3-4 aylık yağ stoğu yapması fiyatlarının aşırı yükselmesine sebep oldu. Diğer taraftan da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimleriyle ayçiçek yağı yüklü 4 gemi daha Rostov Limanı'ndan Türkiye'ye hareket etti.

Son günlerde vatandaşların aşırı yağ talepleri dolayısıyla artan yağ fiyatları hakkında konuşan Altaş Yağ Sanayi Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Altaş, Türkiye’nin yağsız kalmayacağını ve artan fiyatların vatandaşların talebinden kaynaklandığını açıkladı.

 

Altaş: Arz-talep sonucu zamlandı

Yağ fiyatlarının aşırı yükselmesinin aşırı talepten kaynaklandığını söyleyen Altaş, “Ülkede yağ sorunu olmaz. Ülkemiz yağsız kalmaz. Talihsiz bir açıklama oldu. Açıklamanın amacı milleti paniğe sevk etmek değildi. Yanlış anlaşıldı ve basın yanlış yönlendirdi. İnsanlar yağ almak için sokaklara döküldü. Bu olmasaydı yağ fiyatları da artmayacaktı. Halkın yağ talep etmesi ve fazla yağ alarak stok yapması yağ fiyatlarını bir anda artırdı. Maalesef yağ fiyatlarını yükselten halkın yağa aşırı talebi. Bu olmasaydı 119 Liralık yağlar 200 Lirayı bulmayacaktı. Yağın 200 liralara çıkması vatandaşın yağa olan aşırı talebi. İnsanlar 2-3 aylık yağlarını stoğa aldılar. Arz-talep sonucu da yağlar zamlandı” dedi.

Marketlerin rekabet gereği ucuza satmak isteyeceğini belirten Altaş, “Marketler günah keçisi ilan edildi. Marketler bugünkü fiyatlardan alırsa pahalı satacak. Eski fiyatlarıyla devam edebilseydi şuan 130-140 liraydı. Marketler rekabet gereği daha ucuza satmanın peşinde. O yüzden kimse ürününü pahalı satmak istemez. Türkiye’de gıda terörü denilerek yanlış bir algı oluşturuluyor. Gerçekten stokçuluk yapan varsa da devlet gereğini yapsın. Gerçekten yağı stoklayıp raflara koymayan ve stok yapan varsa gereği yapılsın. Ama çıkan yağ fiyatlarında kesinlikle perakendecilerin bir suçu yok” dedi.Haber Link

Ordu'da faaliyet gösteren bir firmanın kimyasal kullanmadan ürettiği sofralık yağlar, Çin, Tanzaya, Amerika, İtalya, Tayvan, Irak, Suriye, Senegal ve Gambiya'nın da aralarında bulunduğu 25 ülkeye satılıyor.

Altaş Yağ Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından Altınordu ilçesinin Durugöl Mahallesi'nde yaklaşık 80 milyon lira yatırımla kurulan fabrikada 2010’dan beri fındık yağı başta olmak üzere aspir ve ceviz yağı üretiliyor.

Yaklaşık 150 işçinin istihdam edildiği fabrikada üretilen yağlar iç piyasanın yanı sıra 25 ülkede market raflarını süslüyor.

Ordu'nun fındık üretiminde önemli yere sahip olduğunu belirten Altaş Yağ Sanayi Dış Ticaret Müdürü İlker Kırcı, "Ordu fındık üretiminin en çok yapıldığı il konumunda. O nedenle bizler de fındıkla alakalı birçok ürün üretip bunları hem iç pazarda hem de yurt dışı piyasalarında değerlendiriyoruz" dedi.

Fındık yağı yanı sıra ithal ettikleri aspir tohumundan ürettikleri aspir yağını ihracat ettiğini de sözlerine ekleyen Kırcı, bu yağı da Çin ve ABD'nin de aralarında bulunduğu 7 ülkeye ihraç ettiklerini kaydetti. Aspir yağına en az fındık yağı kadar talep olduğunu anlatan Kırcı, hedeflerinin ihracat yaptıkları ülke sayısını daha da yukarılara taşımak olduğunu ifade etti.

Aspir bitkisinin tohumunu yurt dışından getirerek fabrikada yağ haline dönüştürdüklerini söyleyen Kırcı, kısa sürede bu yağ çeşidinde de dünyada söz sahibi olduklarını ifade etti. Aspir yağına ilginin sürekli arttığına işaret eden Kırcı, "Firma olarak hedefimiz fındık yağında olduğu gibi aspir yağını da 20'nin üzerinde ülkeye ihraç etmek. Bunun için çalışmalarımız devam ediyor. Gelinen süreçte aspir yağına ilgi tonaj bazında her geçen ay artıyor" diye konuştu.

İlker Kırcı, yağ fiyatlarına da değinerek, bu yıl sezon başında yaşanan kuraklığa bağlı olarak Ayçiçek tohumun rekoltesinin düşük kalması ve devamında dolar kurunda yaşanan artışa bağlı olarak bu yağın fabrika satış fiyatının yükseldiğini söyledi. Özellikle ithal ettikleri ham madde ürünlerin fiyatının yükselmesinin bu artışa neden olduğunu anlatan Kırcı, dolar kurunda yaşanan düşüş sonrası, bu fiyatların bir miktar gerilediğini de kaydetti. Geçen yılın ortalarında 65-70 liradan satışa sunulan 5 liralık yağın kademeli olarak yükseldiğini anımsatan Kırcı, bu fiyatların yine kademeli olarak düşüş gösterebildiğini dile getirdi.

Ekonomiye destek paketini açıkladığı günden bu yana 5 litrelik rafine Ayçiçek yağ fiyatının gerilediğini vurgulayan Kırcı, bunun zaman içerisinde market raflarına da yansıdığının altını çizdi. Dolar kurunun düşmesinden bu indirimin etkili olduğunu vurgulayan Kırcı, fiyatın kura bağlı olarak da daha da düşmesinin ön görüldüğünü ifade etti.

Öte yandan Çotanak tarafından sofralık yağın yanı sıra üretilen ballı fındık ezmesi, ballık fıstık ezmesi, şekerli fındık ezmesi, kakaolu fındık ezmesi ve sade ballar da tüketiciyle buluşturuluyor. Firmanın ürettiği bu ürünler, Durugöl Mahallesi Altaş Yağ Sanayi ile yerel ve ulusal zincir marketlerde yerini alıyor. Vatandaşların "online" olarak (www.cotanak.com. tr) sipariş vermesi durumunda ise bu ürünler özel ambalajlarında kapılarına kadar gidiyor.

 

MURAT GÜRSOY

KARADENİZ EKONOMİ

Haber Linki